13 Ağustos 2008 Çarşamba

OLMAZ DEDİĞİN OLUR BAZEN Cansu Önem


Olmaz dediğin olur bazen

İçinin içini yediği akşamlarda

Hasret tutamları çıkar içinin her odasından...

Öyle bir dolmuşsundur ki, ağladığını anlamazsın

Hayatın neresinden baksan hayata, onu gördüğün geceler gibi

Ürkek bulursun, yalnızlığınla yalnızsındır...

Tek tek bakarsın resimlere, her karede olanlara

O günlere dönme özlemi, içinin ateşini fitiller

Bir bahar akşamıdır ve o yine yoktur

Susarsın, her zaman yaptığın gibi

Birkaç on yıl daha susarsın...

Susmaktan başka kelimen olduğunu bilmeyip, sessizliğine sarılırsın...

Asla veda edemediğin kendin gibidir yollar

Üzerinde onca insanın hikâyesi yaşar

Ağır gelir bazen bu hatıralar, kederlerine binip gitmek istersin…

Yol gibi bitmek istersin... Bitemezsin...

Ufuğunda görünenler vardır çünkü senin sonunda...

Bir film şeridi akar ve durur o yıllardır kanıksadığı kırışıklıklarda...

Hayatın hep umut doludur ayrıca

Bir gün dönecek dediğin için hep saklanmışsındır

Hayata çoktan kapattığın kapın, onun için aralıktır...

Mektuplar okumandan eskimiş gözlerin

Ondan öyle bakıyor

Ve ellerin hala yabancı...

Bugüne ertelediğin tüm yarınlarını yorulmadan taşıyorsun

Sırf o yüzden

Bir hayat üzerine kurulmuş bir hayat daha yaşıyorsun...

Yüzlerce balondan ayrılmış bir ipli balon gibi nefes alışın...

Onun elinin sürüklediği kadar gidebilirsin bir yerlere...

Onu bunca beklemendendir, rastlantı değildir

Hayat bilgisi dersinden yıllardır kalışın...


9 Mart 2008 Pazar

KİMİN UMUTLARI ASGARİ DEĞİL Kİ



Mehmet Cahit Yıldız 11/TM A


Kuramsal bu genç adam on yedisinde bezdi erken,
Küçük işler peşinde, büyük başarı kazandı derken;
Durdu birden... Uçurumun kenarında buldu kendini
Geldi kendine, uçurumdan düşerken...

Yaz sıcağında üşürken, kara kışta pişti genç adam.
İyiye kötüye güneş doğdu oysa gölgelerde kaldı hep.
Karanlıkta gezdi. Şans güldü mum buldu, yaktı mumunu.
Ayaz vurdu aniden. Şans; Hazırlamıştı bavulunu, çekti gitti...

Genç adam pek bir bitkindi. Sevgi vardı ancak aç dolaştı,
Karmaşıktı hisleri. Neşeli içten gülerken durgunluğun gelişleri,
Mutluluğun gidişleri, aşkla nefretin alışverişleri...

Çok acıklı be, genç adam! Geç bu işleri, çilekeş görme kendini,
Dört dörtlük değilsin, sen meleksin ancak bil ki her melekte bir tilki,
Umutlar... Evet bitikti belki ama kimin umutları asgari değil ki?